Cumhuriyet Bayramı – Bir Milletin Yeniden Doğuşu
Bir asır önce bu topraklarda yoksulluk, yorgunluk ve yokluk vardı…
Yaklaşık 10 milyon fakir ama yürekli insan, emperyalizme karşı tek yürek olup direndi.
Çanakkale’de 253 bin şehidimiz, vatanın bir karış toprağını bile vermemek için canını hiçe saydı.
O savaşlarda Anadolu’nun her köyünden bir delikanlı, bir yiğit eksildi; ama milletin onuru dimdik kaldı.
Ardından, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bir Kurtuluş Savaşı verildi.
Bu savaş, sadece toprak için değil, bağımsızlık, eşitlik ve özgürlük için verilen bir mücadeleydi.
Ve sonunda 29 Ekim 1923’te, bir millet küllerinden yeniden doğdu:
Cumhuriyet ilan edildi.
Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil, bir aydınlanma devrimidir.
Kadınlarımız bu devrimle birlikte eğitim hakkı, seçme ve seçilme hakkı, toplumsal saygı kazandı.
Bir zamanlar sesi duyulmayan Anadolu kadını, artık öğretmen, doktor, mühendis, milletvekili oldu.
Ama bugün üzülerek görüyoruz ki, bazı kadınlarımız o büyük kazanımların farkında olmadan,
kendini yeniden karanlığa ve çarşafa bürümeye razı oluyor.
Bu, ne dine karşı bir söz, ne de inançlara saygısızlıktır.
Zira hakiki din, aklı ve vicdanı hür insanı yüceltir, kadını da erkeği de eşit görür.
Cumhuriyet; dinimizi özgürce yaşayabilmenin, düşüncelerimizi korkmadan dile getirebilmenin teminatıdır.
Bize düşen görev, o yokluklar içinde kazanılan bu büyük değerin kıymetini bilmek,
gelecek nesillere anlatmak ve yaşatmaktır.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Mustafa BAL